Dijital göçebe hayatı tam olarak bir rüya değil.
İnsanlara uzun bir süredir seyahat ederek çalıştığımı söylediğim zaman ilk söyledikleri şey: “işte hayalimdeki hayat!”
İkincisi ise: “nasıl yapıyorsun?”
Ve ben her zaman diyorum ki: “gördüğün kadar çekici değil.”
Yanlış anlamayın, dijital göçebe olarak yaşamak kesinlikle pek çok avantaja sahip ve ben de bundan tamamen keyif alıyorum. Ancak, hayattaki her şey gibi, dijştaldijital göçebe yaşamın da avantajları ve dezavantajları var.
Tabii ki, herkes dijital göçebeliğin farklı yönlerini farklı deneyimler. Ben bu seferlik, dijital bir göçebe olmanın dezavantajlarını ortaya koymak istiyorum.
Birazdan okuyacağınız durumların dijital bir göçebe olma kararınızı etkileyip etkilemeyeceğini kendiniz değerlendirebilirsiniz. Ben sadece göçebe hayatınıza başlamadan önce bunları bilmek istersiniz diye düşündüm. 🙂
Dijital göçebelik tatil değil bir hayattır

Instagram’da bazı dijital göçebeler görmüş olabilirsiniz. Farklı ve güzel yemekler yerken, gezerken veya sahilde çalışırken çekilmiş göz alıcı paylaşımlar yaparlar. (Arada ben de yapıyorum :))
Hayalleriniz yıkmak zorunda olduğum için üzgünüm fakat bu hayatımızın sadece bir kısmı.
İlk olarak, sürekli dışarıda güzel yemekler yemek ve gezmek bir süre sonra değer kaybeder. Birkaç ay sonra o kadar da özel gelmemeye başlar böyle şeyler.
Yemek için güzel bir yer bulmak bir angarya haline gelir, böylece aynı yerde tekrar tekrar yemek yersiniz. Dahası, her gün pahalı lüks yemeklere varlığınızı yatıramazsınız.
Tatildeyken, zamanınızın tadını çıkarmak istersiniz ve tatilde olduğunuz süre boyunca güzel restoranlarda yemek yemeye harcarsınız. Ancak her gün (kahvaltı, öğle yemeği, atıştırmalıklar ve akşam yemeği) yemek için 100 – 150 TL harcarsanız, her ay 3000 – 4000 TL den fazla sadece boğazınıza gider.
İkincisi, pek çok güzel yeri ziyaret edeceksiniz. Ancak, göçebe hayatını sürdürebilmek için çalışmalı ve para kazanmalısınız.
Yani her gün büyük maceralara çıkma şansınız yok. Sabit yerlerde daha fazla zaman geçireceksiniz ve çoğu zaman turistik yerlerin çoğunu atlayacaksınız, çünkü hepsini yapmak için yeterli zamanınız veya enerjiniz olmayacak.
Üçüncüsü, plajda çalışmak bilinen en büyük şehir efsanesidir.
Klavyeniz sadece kumla tıkanmaz, aynı zamanda o kumları dışarı çıkarmak neredeyse imkansızdır. Üstüne üstlük konsantre olmak için çok sıcaktır. Ayrıca, kim plajda çalışmak ister? 😀
Etrafınızdaki herkes eğlenirken kendinizi köle gibi hissetmiyorsanız gerçekten büyük bir sorun var demektir.
Çalışmak için başka, eğlenmek için başka ortamlar vardır. Ben henüz ikisinin bir arada olduğu bir ortam bulamadım. 😀
Ayrıca, dijital göçebe hayatı bir tatil değil, bir yaşam biçimidir. Çalışıp yorduğunuz bedeni, eğlendirip dinlendirmelisiniz.
Tam zamanlı turist olmak yorucudur
Biliyorum, tatile çıkmak, turist olmak, yerleri ziyaret etmek ve yeni kültürleri öğrenmek çok eğlenceli.
Peki neden tam zamanlı yapmak eğlenceli değil?
İlk olarak, çok fazla şey eğlenceyi ortadan kaldırır. Ancak, daha da önemlisi, her zaman turistik şeyler yapmak sadece yorucudur.
Artık hiçbir şey görmek istemediğiniz bir noktaya ulaşacaksınız. Bunun yerine, sadece otel odanızda kalmak istersiniz.
Herhangi bir turistik aktivite görmek yorgunluk olacaktır. Bu, birçok dijital göçebe bir yerde bir ay ya da daha fazla zamana yerleşmeye karar verdiğinde ve sadece yaşamayı seçmektedir.
Seyahat tükenmişliği gerçekten var!
Seyahat tükenmişliğine ulaşabileceğinizi söylediğimde şaka yapmıyorum.
Turistken her zaman hareket etmek, bir sonraki varış yerlerini düzenlemek ve planlamak keyiflidir. Fakat böyle bir yaşamda turistik yerler oldukça stresli olabilir, insan kitleleri ve onları takip eden seyyar satıcılar ve bir çok kategoriden insan her yönden sıkıştırır.
Bütün bunlar birlikte oldukça stresli olabilir ve hatta seyahat tükenmesine yol açabilir.
Dijital göçebe olunca evden işe – işten eve rutini bitecek mi sanıyorsunuz? Tekrar düşünün

Dijital göçebe yaşamının özgürlüğü, dünyanın her yerine istediğiniz zaman gidebileceğiniz anlamına gelir. Uzaktan çalışabileceğiniz işler bularak ve yolculuğunuzu dijital bir göçebe olarak başlatarak, birdenbire dünya üzerinde hareket etme ve pasaportunuzda mümkün olduğunca çok damga alma baskısı hissetmeye başlarsınız.
Dijital bir göçebe olarak, genellikle daha uzun süreler boyunca bir yerlerde kalacak olsanız da, bazı turistik yerleri ziyaret etmek ve sonunda bir sonraki varış yerine geçmek isteyeceksiniz.
Genellikle ülke çapında hareket etmek için en ekonomik yolu arayacaksınız. Çoğu dijital göçebeye benziyorsanız, altyapının o kadar da büyük olmadığı ülkeleri ziyaret edeceksiniz ve otobüsle 50 km’lik bir yolculuk yapmak 2-3 saat sürecektir.
Bir otobüse ayda 40-50 saat veya uçağa 5-6 saat harcamak önemli bir yüktür.
Uzak bir iş alırken, ilk aklınıza gelen sevinç cümlesi “yaşasın işe gidip gelmek yok, mesi saatleri yok” olacaktır (ben kurdum bu cümleyi :)). Fakat dijital göçebelik hayatının da bir çok noktasında mesai saatlerim olacağını bilmiyordum. Alışana kadar geçici bile olsa yaşadığım yerlerde işe gidip gelmek zorunda olmak ve mesai saatlerini takip etmek bir hayli sıkıcı gelmişti.
Tam kendinizi evinizde hissettiğinizde, dijital göçebe için yola koyulma vakti gelir
Daha önce de belirttiğim gibi, dijital bir göçebe olarak, tanım gereği bir yerden bir yere hareket ediyorsunuz. Fakat gittiğiniz yerleri tanımak zaman ve çaba gerektirir.
Çevrenize aşina olmak, kültüre alışmak ve zaman içinde bazı yerel bağlantılar kurmak.
Kendinizi evinizde hissetmeye başlamanız, bulunduğunuz şehir veya kasabadaki yolunuzu bilmeniz ve bazı arkadaşlarınız ve tanıdıklarınız olması genellikle birkaç hafta sürecektir.
Sonunda topluluğun ve bulunduğunuz yerin bir parçası olduğunuzu hissetmeye başladığınızda ise işleri bitirmiş ve başka işler ve yerler için devam etmenin zamanının geldiğini görürsünüz. Ya zaten bir uçak bileti rezervasyonu yaptırmışsınızdır, ya bir sözleşme imzalamışsınızdır ya da vizeniz sona ermiştir. Pek çok nedeni olabilir.
Ayrıca, siz artık bir dijital göçebesiniz, birkaç aydan fazla bir süre tek bir yerde kalmak, göçebe olmanın tüm amacını bozacaktır. Fomo’dan (Fear of missing out) bahsetmiyorum bile.
Zaman yönetimi işkenceye döner
Sonuçta, dijital bir göçebe olmak verimsizdir. Her birkaç haftada bir yeni bir rutin bulmak zorunda kalmak, yeni bir çalışma ortamına ve yere alışmak verimliliğinizi azaltan faktörlerdir.
Dijital göçebe öncesi yaşamınızda, tutunabileceğiniz bir rutininiz vardır. Çalışmanız için en iyi yerlerin nerede olduğunu bilirsiniz ve farklı bir kültüre alışmanız gerekmez. Yeni bir yere gelen dijital bir göçebe olarak önce ritminizi bulmalısınız.
Ortak çalışma alanlarında çalışmayı seçerseniz, iyi bir masa alırsınız ve internet genellikle oldukça iyi olur. Ancak, çok sayıda dijital göçebeye benziyorsanız, genellikle bir kafede çalışırsınız ve çalışmak için en iyi kafeyi bulmak bir güçlük olabilir.
Bazen çok kalabalık olur, bazen internet iyi çalışmaz veya bazen oturduktan yarım saat sonra kapanacakları tutar.
Yeni bir yere vardığınızda temel ihtiyaçlarınızı karşılamak için çok daha fazla çaba harcarsınız.
Beslenmek ise bazen tam bir görev olabilir. Belirli bir bütçeye sadık kalmak ve hala kaliteli yiyecekler almak istiyorsanız veya öğle yemeği için bir restoran arıyorsanız bu sizin için öğleden sonra gezisi tadında olabilir.
Bu geziyi tamamladıktan sonra, işe geri dönmelisin ve hatta belki de çalışmak için yeni bir yer bulmalısın.
Hiç şüphe yok ki bir rutininiz olduğunda zamanınızı yönetmeniz daha kolay. Bir şeyler planlayabilir, kendinizi belirli görevler için zihinsel olarak hazırlayabilir ve gün boyunca enerjinizi yönetebilirsiniz. Ancak, birkaç haftada bir dolaşırken artık rutininiz kalmıyor.
Son olarak Fomo (Fear of missing out) var. Bir şeyleri kaçırma korkusu veya eksik kalma korkusu.
Evet, birçok dijital göçebenin karşılaştığı gerçek bir durumdur. Çoğu insanın eğlenmek için tatile çıkacağı tüm bu muhteşem yerlere gidiyorsunuz fakat tatil yapmak ve o güzel yerin tadını çıkarmak yerine, masraflarınızı karşılamak ve hatta biraz da para biriktirmek için çalışıyorsunuz. Böyle bir yaşamda eğlenceyi ve çalışma süresini yönetmek zordur.
Yalnızlığa alışmak zorunda kalırsınız
Her zaman hareket ederken ve tek bir yerde uzun süre kalınmadığından, güçlü ilişkiler kurmak zorlaşır.
İlk birkaç ayda, her yerde yeni insanlarla tanışmak ve yeni bağlantılar kurmak güzel olacak. Ancak, yolda birkaç ay sonra, bu kısa ilişkilerin yıllarca birini tanımakla eşleşmediğini fark edeceksiniz.
Hayatınızdaki güçlü ilişkileri kaçırmanın yanı sıra, her zaman diğer dijital göçebeler tarafından kuşatılmayacaksınız. Bazı yerlerde insanlarla tanışmak çok kolayken, diğer yerlerde insanlarla tanışmak için biraz çaba harcamanız gerekebilecektir.
İnsanlarla daha hızlı ve kolay bir şekilde tanışmanıza yardımcı olabilecek çevrimiçi pek çok topluluk var, ancak yine de, birkaç ay sonra bunun oldukça çaba gerektirdiğini fark edeceksiniz.
Böyle bir yaşama adım atıyorsanız muhtemelen yalnızlığın o kadar da kötü olmadığını düşünüyorsunuzdur. Fakat bazen içiniz sıkılır veya sadece grip olursunuz ve ailenizin ya da yakın arkadaşlarınızın yanınızda olmasını dilersiniz. Bu burukluklar mutlaka yaşanır.
Tekrar tekrar aynı kıyafetler giyilir
Tüm dolabınızı yanınıza alamazsınız. Denemeye bile kalkmayın, o ütüyü de fişten çekmeyi unutmayın. 😀
Uzun süreli bir gezginseniz daha hafif seyahat etmenin bir yolunu zaten bulmuşsunuzdur. Fakat dijital bir göçebe olmak demek aslında ger dönecek bir evinizin olmadığı anlamına gelir. Bu sebeple sadece sınırlı miktarda kıyafet taşıyabilirsiniz, yani aynı kıyafetleri aylarca giyeceksiniz.
Tatile giderken, genellikle fotoğraf çekmek için en güzel kıyafetlerinizi seçersiniz. Dijital göçebe hayatını yaşarken, dünyadaki farklı hava koşullarıyla mücadele etmek için birçok pratik eşya toplayacaksınız. Bundan sonra güzel kıyafetler ekleyebilirsiniz, ancak alanınız her zaman sınırlıdır.
Dijital göçebeler istemsizce minimalist yaşarlar dersek doğru söylemiş olabiliriz. 🙂
Bu konuda size yardımcı olabilecek yazılarımı da buraya bırakıyorum.:
Ailenizin ve arkadaşlarınızın önemli anlarını kaçırırsınız
Ailenizden ve arkadaşlarınızdan ve hatta evinizden uzakta olacaksınız, bu da iletişimde kalmanın zor olacağı anlamına gelir. Eğer ülke dışındaysanız buna zaman farkını da eklersek, bazen birbirinizi aramak neredeyse imkansızlaşacaktır.
Herkesle iletişim halinde kalmak istiyorsanız, bir tam günü herkesi aramaya adayabilirsiniz. Bu oldukça yorucu olabilir fakat bazen herkesin sizinle görüşmesi için sadece bir pazar gününü gözden çıkarabilirsiniz.
İletişim sorunlarının yanı sıra, aileniz ve arkadaşlarınız evlerinde ve sabit hayatlarında yaşamaya devam edecek. Sadece doğum günlerini kaçırmayacaksınız. Evlenecek ve/veya çocuk sahibi olacaklar. Bu önemli anlarda herkes için orada olmanız çok zor olacaktır, olamadığınız için ise daha zor geçecektir.
Her etkinlik için eve geri dönmek ise ayda en az bir veya daha fazla kez evde olmak anlamına gelebilir. Dijital bir göçebe için bu imkansız bir durumdur. Hangi etkinliklere katılacağınızı seçmeniz veya ailenizin “her yerde ve hiçbir yerde” yaşamaya karar verdiğinizi anlayabileceğini ummanız gerekecek.
Tıbbi tedavi almak zorlaşır
Seyahat ederken sağlıklı kalmak zordur.
Diyetinizi birkaç haftada bir değiştirmek ve çok fazla hareket etmek, vücudunuzun hızlı bir şekilde ayarlanması gerektiği anlamına gelir. Yükseklikler ve hava koşulları arasında yukarı ve aşağı gitmek, vücudunuzu karıştırabilir.
Bir şeye yakalanırsanız, bulunduğunuz toprakların sağlık sistemi evinizde sahip olduğunuzdan çok farklı olabilir. Dijital göçebeler genellikle vasat sağlık sistemlerine sahip gelişmekte olan ülkelerde bir süre kalmaktadır. Fakat nerede olursanız olun, gelirinizin bir kısmını mutlaka sigortanız için ayırın. Belli başlı bir kaç ülke dışında genel sağlık sistemleri sigortasız olanlara karşı çok acımasız olabilmektedir.
Bu arada alıştığınız kadar hijyenik görünmeyen bir hastanede tedavi görmek korkutucu olabilir. Bu nedenle seyahatlerinizde önlem almanız ve mümkün olduğunca sağlıklı kalmaya çalışmanız gerekir.
Unutmayın daha az cazip koşullarda tıbbi tedaviye sahip olmak tüm yaşam tarzları için bir risktir.
Sizi dijital göçebe yaşamından caydırmak istemiyorum
Bu dezavantajlar basitçe dijital bir göçebeye dönüşürken uğraşmanız gereken şeyler. Ancak, sizi caydırmamalılar.
Fakat yüksek beklentilere sahip olmaktan ve sonra tamamen farklı bir şey keşfetmekten daha kötü bir şey yoktur.
Zihninizi buna hazırladıysanız, dijital göçebe hayatını sürdürmenizi öneririm. Göz ardı edilemeyecek birçok avantajı var. Ama yine de, hayattaki her şey gibi, hiçbir şey %100 mükemmel değildir.
Sevgiyle ve hayallerinizle kalın dostlarım, eğer yollara düşerseniz ve denk gelirsek hikayelerinizi seve seve dinlerim.
Bir cevap yazın