Sağlıklı alışkanlıkları sıradan hayata dahil etmek bile yeterince zor olabilir, ancak aktarmalı bir uçuş için koridorlarda koşmanın, çantalarınızı sırtlayıp otele götürmek için taksicilerle kapışmanın, üstüne üstlük korkunç bir jetlag ve seyahatin diğer tüm sıkıntılarının çözümü olarak gecenin geç saatlerinde içki ve kızartma tabağıyla atlatmaya çalışmak iyi bir fikir gibi görünebilir. Ancak seyahat programınızda zar zor bir çentik oluştururken, iyi seçimler yapmak ve bir sonraki durağınıza daha iyi hissederek ulaşmak bu atıştırmalıklardan daha güzel bir seçim olacaktır.

Daha önce sizlere rutinlerimi “Tatmin edici bir yaşam için uyguladığım günlük rutinlerim” yazımda anlatmaya çalışmıştım. Aşağıda ise sizlere dijital göçebe yaşamımda daha sağlıklı olmak için uymaya çalıştığım alışkanlıklarımın bir kısmını yazdım, bu noktada önemli bir bilgi vermek isterim. Aşağıdaki önerilerin arasına serpiştirilmiş alanım olmayan bir kaç bilgi var, o konularda uzman değilim, sadece bana hissettirdiği şekilde sizlere aktarmaya çalıştım. 🙂
1. Sağlıklı atıştırmalıklar hazırlayın

Ne yazık ki bu bir paket çikolatalı bisküvi veya baharatlı cips anlamına gelmiyor. Oda ücretinize dahil yemeklerin yağlı ve kalorili seçeneklerini atlamak istiyorsanız, çantanıza vücut ve kan değerlerinize uygun kuru yemiş, kuru veya taze meyve gibi birkaç sağlıklı atıştırmalık koyabilirsiniz. Uslanmaz bir et canavarıysanız kurutulmuş etler de ayrıca bir seçenek olabilir.
2. Çıkın ve keşfedin
Havaalanı veya terminallerde telefon uygulamalarınızda boşa vakit harcamak yerine, check-in yaptıktan sonra etrafta bir yürüyüş yapın. Yakındaki bir açık alana çıkmak, nerede olduğunuzu anlamak, biraz güneş ışığı almak jetlagı yenmeye de yardımcı olabilir.
3. Nefes alıp vermek, meditasyon yapmak
Alay etmeyin hemen öyle. Sizden kalp çakranızı açmanızı veya sanskritçe mırıldanmanızı istemiyorum. Bu “meditasyon” (gerçek olanı değil, sadece benzer bir şey) için, gözlerinizi kapatmak zorunda bile değilsiniz, bu yüzden çanta bölmesine dev sırt çantasını sıkıştırmaya çalışan adamın yanında dururken bile bunu yapmaktan çekinmeyin. Burnunuzdan birkaç derin nefes alıp verin emin olun faydasını göreceksiniz.
4. Susuz kalmayın
Seyahat ederken kendini çöp gibi hissetmenin en kesin yollarından biri, jetlag semptomlarını veya akşamdan kalmayı şiddetlendiren dehidrasyondur. En temel kural, saatte bir bardak su içmektir, alışkanlık kazanmak için ise güzel bir hatırlatıcı uygulama kullanabilirsiniz. Yanınızda bir matara taşımayı da ihmal etmeyin, su her yerde o kadar da ucuz olmayabiliyor.
5. Yataktan çıkmadan egzersiz yapın
Evet gerçekten. Yataktan kalkmadan bir dakika içinde yapabileceğiniz temel bir güçlendirme egzersizi var. 1 dakikalık yoğun bir egzersiz , 15 dakikalık daha yavaş tempolu bir egzersiz kadar iyi olabilir. Bacaklarınızı birleştirip havaya kaldırın. kalçanızı kullanarak, bacaklarınızı ayırmadan tutarken sekiz çizin. Kalça ve bacak kaslarınızı sıkılaşacaktır. Egzersiz sonrası dinlenmek için birkaç dakika daha yatakta kalabilirsiniz.
6. Oda ücretine dahil “sağlıklı” yemeklerin tadını çıkarın
Ama hepsinin değil. Bedava ve sıcak bir sabah simidinin kokusunda daha muhteşem başka bir şey olmasa da, tüm bu nişastalı, şekerli (bkz: lezzetli) karbonhidratlar güne başlamak için pek sağlıklı şeyler değildir. Bunun yerine, öğle yemeğine kadar kendinizi tok hissetmenizi sağlayacak doğal, kaliteli protein için haşlanmış katı yumurtaları tercih edin ve odanız için ücretsiz meyve ve yemiş “stoklayın”, ayrıca açık büfeye çanta götürmek dijital göçebeliğin şanındandır (para kolay kazanılmıyor). Sağlıklı beslenmekten sıkıldığınız zamanlarda kendinize ödül verebilirsiniz elbette, zira ölümüne bir diyet de sağlıklı bir seçenek değildir.
Bonus: Sağlıklı yaşa
Nihayetinde, yolda veya havada her zaman en “sağlıklı” durumunuzda olmayacaksınız. Ama iyi alışkanlıklar kazanmak %80 oranında muhteşem yolculuklar ve işler yapmanızı sağlayacaktır. Ne de olsa işimizi de seyahatlerimizde yapıyoruz, kondisyonumuz üst düzeyde olmazsa iş kalitemizin de düşeceğini unutmayalım.
Kısacası farklı manzaralarda pek çok yürüyüşe çıkabilir, elinizin altında olan bazı antrenmanlara katılabilir ve oldukça sağlıklı beslenebilirseniz, çoğu zaman mevcut sağlık rutininizi mahvetmezsiniz ve korkunç bir FOMO (Fear Of Missing Out)‘ya kapılmazsınız.
Bir cevap yazın