“Bugün benim 41. doğum günüm.”
Bugün benim doğum günüm. 3 Aralık 1980’de doğdum. Bugün uzun zamandır yapmak istediğim çoğu öğrencimin, danışanımın ve dostumun bu hayat için ne yapmak lazım, sen neler yapıyorsun sorusuna cevap niteliğinde tavsiyelerimi madde madde toparlamak (hayat dersi demek biraz iddialı olur sanırım :)) istedim. (Umarım içinde size yardımcı olabilecek bir şeyler bulursunuz).
Hadi başlayalım!
1. “Ye kürküm ye” artık geçerli değil:
Dış görünüşünüz hakkında endişelenmeyi bırakın. Kusurlarınız ve tuhaflıklarınız, sizi siz yapan şeyler ve aslında hayatınızı güvene alırlar. Olduğunuzdan farklı görünmeye çalışmak sadece zarar verir. Size değer vermeyenler tarafından umursanmamak ve sevilmemek kesinlikle harika bir şey.
2. Hayat dağlara küsmek için çok kısa:
Bu bariz sözü her gün söylüyoruz ama çoğumuzun bunu gerçekten benimsediğini düşünmüyorum.
Hayat gerçek anlamda çok kısa, fakat hepimiz daha uzun hatta sonsuz olduğunu düşünüyoruz ve yaşamımızla uzun ömürlü bir flört etme halindeyiz. Ve maalesef her şey geçici ve yeterince zaman geçince her şey biter. Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez.
41 yaşımda hala merak ettiğim şeyler, gitmek istediğim yerler, tanımak istediğim insanlar var. Bu hiç bir zaman bitmeyecek ama zaman geçecek o yüzden olabildiğince yaşıyorum. Ayrıca bir öneri olarak da söylemek isterim ki, 20’li yaşların başında kariyerinizde hızlandırıcı etkenlere odaklanmak hedeflerinize ulaşmak için harika bir fırsat, doğru adımlarla ve doğru çevreyle orta yaş zamanınızda pek çok avantaj sağlayacağı anlamına gelir.
3. Çoğu insanın fikirleri değersizdir:
İnsanlar, kariyeriniz ve yaşam seçimleriniz de dahil olmak üzere, hakkında konuşamayacakları konular hakkında ne düşündüklerini size söylemeyi severler. Özellikle kültürümüzde yaşlılara saygı göstermeniz beklentisi çok kötü kararlar vermemize sebep olur. Her jenerasyonun uzmanı farklıdır ve ona göre donanımlıdır. Büyüklerimize saygıyı elden bırakmayın elbette ama ölçüp tartmadan kabul edilen her fikir sizi daha karanlık kuyulara atabilir.
4. Yakın çevrenizi dikkatli seçin:
Belki de bütün maddelerimin temelini oluşturabilecek bir madde. insan ayırmayın, sevgi dolu olun gibi cümleler kuracağımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Hayatta herkesi eleştirin, kafa kafaya gelin, hatalarından ders almayan, sizi sürekli zor durumda bırakabilecek insanlardan uzak durmak sizi sadece onların karşısında kötü biri yapar, önemsemeyin, herkesi mutlu edemezsiniz ve herkes tarfından sevilemezsiniz. Bazen de size zarar vermek isteyecek insanlarla tanışacaksınız. Benim tavsiyem amaçlarını anlamaya çalışmayın, sadece uzak durun.
5. Kendi romanınızın kahramanı olun:
Hayatın sıkıcı olduğu söylemlerini kabul etmeyin. Zor bir zaman geçiriyorsanız bile bunu atlatabileceğiniz zaman gelecektir. Bir roman kahramanıymışsınız gibi davranın. Gerçekten öyle olsanız nasıl davranırsınız? Ne yaparsınız? Nasıl konuşursunuz? Yapın bunu. Ben sürekli öyleyim, her söylediğim kitaptan çıkan sözler gibi, bir romanda karşılaşabileceğiniz başka bir kahraman gibi karşılamak, konuşmak, eğlenmek, içmek, yemek hep yaptığım şey. Bir gün karşılaşırsak da güzel bir muhabbet edebiliriz sevgili okuyucum. 🙂
6. Kötü zamanlar ve çekeceğiniz acılar kaçınılmaz olabilir:
Bununla yaşamayı öğrenmek zorunda kalacaksınız. Arkadaşlarınızı, ailenizi, yanılsamaları, umutları ve hayalleri kaybedeceksiniz. Ama her yok oluşun ardından yeni başlangıçlar doğacak. Sadece sabretmeniz gerektiğini bilin ve yaşamaya devam edin.
Izdırap en güçlü ruhları ortaya çıkarır. En büyük karakterler kurumuş yaralarla doludur.
Halil Cibran
7. Aşık olun, aşık kalın, aşkla yaşayın:
Aşk hayattaki en önemli şeydir. Bütün bu çılgınlığa anlam veren tek şey bu. Kalbinize şarkı söyleten ve zamanın akıp gitmesine neden olan, her fırsatta sizi heyecandan sersemleten insanları görmeden geçmeyin.
Ama şunu da unutmayın sizin için mükemmel bir insan yok. Romantik filmler sürekli mükemmel bir yabancı efsanesini resmeder. Böyle biri yok ve müstakbel eşinizin ‘mükemmel’ idealinize göre yaşamak zorunda kalması haksızlıktır.
8. Zaman zaman sıkılmak iyidir:
İyi fikirler elde etmek için sıkılmak gerekir. İşimde sıkıldığım zaman en basit haliyle bulaşıkları yıkamaya giderim. Bu basit aktivite bile sıkılmaya stresi azaltıp ve ilham almamı kolaylaştırır. (Elbette bulaşık bittiğinde hala sıkılıyorsam evi temizlemeye de giriştiğim oluyor. :D)
9. Miras diye bir şey yoktur, bu yüzden sizin için anlamlı bir hayat yaratın:
Öldüğünüz zaman geride kalanlara mental bir şey bırakamazsınız (mal, mülk zaten kalır), sadece nasıl yaşadığınızı hatırlayan insanlar kalacaktır. Anlamlı yaşadığınız bir hayat sizden sonra gelen insanlara ilham verecektir ve sizin için mutlu olacaklardır.
10. Başkalarına iyi davranmak, kendinize iyi davranmaktır:
Başkalarına iyi davranmanız size iyi davranacaklarını garanti etmez, ancak değerlerinizi kaybetmemenize ve ilkelerinizi güçlendirmenize yardımcı olur. İyi davranırsanız, kendinize de iyi davranırsınız. Bunu unutmayın!
11. Yalnız değilsiniz:
Sizinle aynı zorlukları yaşayan milyonlarca insan var. Sadece bunun hakkında konuşmuyorlar çünkü zayıflıklarını göstereceklerini düşünüyorlar.
Fakat güvenlik açığınızı göstermek, başarının kısayollarından biridir. Ne hissettiğinizi ifade etmeye cesaret ediyorsanız, dürüst olun ve ne düşündüğünü haykırın, emin olun tüm dünya sizi dinleyecektir.
12. Para değil zaman harcıyoruz:
Hayattaki en değerli şey para değildir, zamandır. Dünyanın en zengin insanları bile daha fazla gün satın alamaz.
Paranızı eşyalara değil, deneyimlere harcayın. Yeni bir ürün satın almak kısa bir heyecan ve mutluluk patlaması yaratacaktır. Ancak, bir deneyime yatırım yapmak sonsuza kadar sizinle kalacaktır.
Dünyayı görmeden hiç bir şey ifade edemezsiniz. Mektebi bitirir bitirmez evlenip mobilyacı gezeceğinize, dünyayı gezin!
İlber Ortaylı
Yoksulluğu değil, sadeliği savunuyorum. Sürekli büyümek isteyen tüketici bir toplum icat ettik. Gereksiz ihtiyaçlarla bir israf dağı oluşturduk. Bize sürekli satın almamızı ve atmamızı dayatan bir sistem… Boşa harcadığımız ise hayatlarımız…. Bir şey satın aldığımızda verdiğimiz aslında vakittir. O parayı kazanmak için harcadığımız vakitle ödeme yaparız. Aradaki fark ise yaşamı satın alamazsınız. Hayatı boşa geçirmek ve özgürlüğümüzü kaybetmek korkunç bir şeydir
José Alberto Mujica Cordan
13. Her gün yataktan enerji ve coşkuyla çıkmak için iyi bir nedeniniz olmalı:
Devam etmek için bir sebep olmadan ilerlemek istemeyeceksiniz. Ve bu güdü bencil olmamalı çünkü bencil güdüler kısırdır ve mutluluk getirmez. Başkalarına yardım ettiğinizde, kendinize yardım etmiş olursunuz. Bir STK’da veya bir hayvan koruma merkezinde gönüllü olmayı deneyin. Haftalar geçtikçe ne kadar iyi hissettiğinizi göreceksiniz.
14. Her alanda bilinçli tüketin ve olumsuz bilgi akışının dışına çıkın:
Tükettiğiniz içeriğe dikkat edin. Çünkü tüketirken tüm bedenimizi kullanırız. Hayatınızı önemsiz içeriklerle doldurursanız, sonunda yetersiz beslenirsiniz. Bir sorununuz olduğunu ve aklınızdaki tek şeyin sosyal medya, internet dizileri veya televizyon olduğunu hayal edin. Çözümü nasıl bulacaksınız? Çok zorlanacaksınız. Bu yüzden asla çalışmayı bırakmayın. Sorunlarınızı çözecek olan çalışarak, öğrenerek kazanacağınız uzmanlık bilgisidir.
Her şeyin sonunda dikkatimizi belirgin talihsizliklerden uzaklaştırdığımızda, dikkat etmemiz gereken başka, daha güzel düşünceler olduğunu fark ederiz.
15. Atıklardan kurtulun:
Hepimiz yani tüm hayvanlar, bitkiler, su kaynakları, toprak bizler tarafından zehirleniyor. Evet, kızımız, oğlumuz, kayınçomuz, küçük kız kardeşimiz, annemiz, babamız, dostlarımız, muhabbet kuşumuz, bahçemizdeki solucanlarımız dahil.
Bu size garip gelebilir fakat ben sıfır atık yaşama geçmeye çalıştığım zamandan beri daha temiz, daha hafif ve daha mutlu bir yaşam sürmeye başladım.
Şehirde yaşadığım zamanlarda bile bir şekilde çöp üretmemeye çalışarak bu hislerin kaybolmaması için çabalıyorum, ayrıca yaşadığım dünyaya bir iyilik yapmanın verdiği mutluluk da cabası.
Bu konuyla ilgili yazılarımı da takip edebilirsiniz. -> Sıfır Atık Arşivi
16. Her şey “mükemmel” olana kadar beklemeyin:
Şu cümleleri hiç kurdunuz mu?
- Kilo verene kadar o tatil için beklemeliyim.
- Hayalimizdeki düğün için yeterince paramız olana kadar evlenmeyi erteleyelim mi?
- Şu terfiyi alacak kadar çalışayım, sevgilimle, eşimle, çocuğumla o zaman daha iyi ilgilenebilirim.
- Yeni hobime başlamak için odam yeterince gün ışığı almıyor, daha iyi bir eve taşınıncaya kadar bekleyeyim.
- Daha fazla zamanım olduğunda bu romanı tamamlayacağım?
Başlangıçta tüm bu şeyler mantıklı gelse de, aslında sizi oldukça geriye atan, moralinizi de git gide azaltan, yaşamdan uzaklaştıran şeylerdir.
17. Sürekli “meşgul” olmayı bırakın:
“Meşgul” olmak bir ruh halidir, sürekli dile getirmek ise alışkanlık. Bu, planlamadığımız bir çok şeyle uğraştığımız anlamına gelir. Aklımızdaki tüm eylemleri gerçekleştirebiliriz tek yapmamız gereken bunları takvimimize doğru bir şekilde yerleştirmek. Böylece bir daha işlerimizi “meşgul” olmadan yapmayı seçebiliriz. Kendimizi “meşgul” olduğumuzu söylemekten kurtardığımızda, günlerimizi daha net ve özgür geçirebiliriz.
18. Rutinleriniz olmalı:
Rutinler sıkıcı, kısıtlayıcı ve yaşamın heyecanını kaçıran bir durum gibi görünüyor olabilir. Aslında aksine, size özel rutinler tasarlamanız ve onlara bağlı kalmanız özgür, üretken ve mutlu olmanıza yardımcı olur.
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. 41. yılımı sizinle kutlamak benim için bir onurdur. Sevgiyle, aşkla kalın.
?
Harika ve ilham verici. Bir gün bir yerde ve bir şekilde umarım yollarımız kesişir.